1) İstanbul'da hipnozla zayıflama kosnusunda çalışan bir doktor yahut psikolog biliyor musunuz? (Hipnoz Disney çizgi filmlerinde dalga geçilen basit bir olgu değil biliyorsunuz, zaten kanunen hipnoz yapma yetkisi sadece doktorlara, psikologlara ve diş hekimlerine verilmiş.)

2)Ben Kızılay Altıntepe Tıp Merkezi'nde akupunktur konusunda duayen yaşlı bir doktor amcanın seanslarına katılmıştım, fakat o minik iğneler benim iştahımı kesmeye yetmedi sanırım, bir faydasını göremedim. Sizin bu konuda tecrübeleriniz varsa yazar mısınız?

mrb spartalılar şimdi kış geliyor bende her kız gidip bir bot alıyorum sonra o bot karda kışda bot su alıyor sonra yataklarda yatıyorum iş kaybı ilaç hastane istemiyorum allah rızası söyle su çekmeyen karda kışda banamısın demeyen bir bot nerde bulurum fiyat 500.tl kadar cıkarım önemli değil yeterki su almasın sıcak olsun :d öptüm sizi

Italya'da yuksek lisans yapiyorum, okul yeni basladi. 2011 Ekim'e kadar tecilim var. Gidip de konsoloslukta dosya actirmam gerekli mi yoksa zaten tecilliyim diye seneye mi ugrasayim boyle burokrasi ile?

içerik yoğun dediler. Hemen bozdunuz değil mi? sol frame başlıklarına tıkladığımda ayrı pencerede açılırmış gibi (sol frame olmadan) ana sayfa üzerine açılmakta başlık. sorun bende mi?

Sizce hangisi?

yaklasik 4-5 gün oldu biz tanisali. kiz 28 yasinda ben 20. derslerde (bütün derslerimiz ortak) genelde yanyana oturuyoz, eger ders ilgimizi çekmezse bol bol sohbet ediyoz.

genelde muhabbetleri o baslatiyor. espriler de yapiyor. benimle konusurken veya beni dinlerken gözlerimin içine bakiyor. esprilerime gözlerimin içine bakarak gülüyor. 4 kisilik bir arkadas grubumuz var, tek erkek benim. grubun diger iki kiziyla bile benimle oldugu kadar samimi degil. oysa onlarla benden önce tanisti.

esas kizla ortak noktamiz pek fazla degil. hatta bunu farkettik ve arada bir esprisini yapiyoruz. yani ortak noktamiz çiktiginda kiz bi deftere tarihi falan not ediyo. su an 8-9 oldu sanirim ortak nokta sayisi. bu sayiyi yükseltme çabasi içinde gibiyiz ikimiz de. bir ortak noktamiz çiktiginda seviniyoz, gülüsüyoz falan.

dün saat 16:00'da, okul yeni ders programini internet sitesinde yayinlayacakti ve derslerimiz 15:20'de bitiyodu. bana "benim evde internet yok, 40 dakika okulda beklemeliyim uff" gibi bi sey dedi. ben de grubumuzdaki iki kizi kastederek "e biri programa bakip sana sms olarak yollasin" dedim. çünkü onlarda hatunun numarasi var bende yoktu. ardindan hemen "istersen ben sana yollarim" dedim. o da "tamam o zaman bana yolla, iste numaram bu" dedi ve numarasini verdi.

ondan sonra derslerde bana sorular sormaya basladi. "türkiye'nin neresinden geliyosun? al su kagidi bana türkiye'nin haritasini çiz ve nereden geldigini isaretle" falan dedi. (kiz belçikali ve olay belçika'da gerçeklesiyor). "sen bilmezsin" falan dedim. o da "olsun anlat hadi seni dinliyorum" dedi.

bir keresinde dörtlü grup olarak okulun kafesindeydik ve sohbet ediyoduk. en sevdigi filmi utancindan söyleyemedi israrlarima ragmen.(bu film olayina tekrar gelcem) ondan sonra yine cafede ben kendisiyle ilgili kötü bi espri yapinca beni azarladi. 5 dk sonra özür diledim ve o da "ben özür dilerim. sorun bende" gibi bi sey dedi.

neyse dün aksam oldu ben ona programi sms'le yolladim. sadece programi ve "kib" yazdim. fazla uzatmadim yani sms'i. o da cevabinda program için tesekkür etti ve EN SEVDIGI FILMI SÖYLEDI (sense & sensibility miş).
ben de tekrar cevap yazdim "düsüncelerimi mi okuyosun? ben de tam en sevdigin filmi merak ediyodum" yazdim. o da cevap olarak "düsüncelerini okumam imkansiz. yoksa her sey çok daha kolay olurdu." yazmis. 5 dk sonra hiç anlamadigim tuhaf felsefi bi cümle yazmis. ben cevap yazmadim. cevap yazmadigim için bu sabah bana tekrar sms atti "15 hours without exchanging a word... how the hell is that possible? ..... no... i'm just joking ;)" diye. görülen o ki benden cevap beklemis.

bu kadar olumlu seyler var. ama bazi konularda anlasamiyoruz ve aramiz arada bir 5 dakikaligina limoni oluyor (+ cafedeki işittigim azar). dedim ya ortak noktamiz pek çok degil. ama bozustuktan az bi süre sonra tekrar barisip esprilesiyoruz falan.

soru : ortak yönlerimizle çok uzagiz, ama davranislarimizla birbirimize çok yakin ve samimiyiz. yani iki farkli dünyanin insanlari oldugumuz halde aramizdan su sizmiyor. bu durumda benden 8 yas buyuk bi hatunun bana yazmasi mümkün mü sizce ?

(bkz: özêd geçemedi)

bir arkadaşım amerikadan gelirken istediğin bir şey var mı diye sordu, hazır cebimde biraz para da varken gitar istedim. forumlardaki yorumları okudum gittim göz koyduğum modelleri denedim ama bir türlü karar veremedim.

bu aldığım ikinci gitar olacak, ilk gitar da genel de dandik gitarlar arasından seçildiği için gitar seçimi konusunda pek bilgim yok. şöyle özetleyeyim, aşırı karakteristik bir tona sahip olmayan, uygun ekipmanla istediğim tonu (klasik rocktan thrash metale eheh) elde edebileceğim, amerika fiyatı max 1000-1200 $ olan bir gitar arıyorum. alacağım tavsiyelere göre o modelleri araştırıp nihai kararı vericem.

Dişlerimi beyazlatmak istiyorum fakat şöyle bir durum var dişlerim beyaz ama ben ne kadar fırçalarsam bakarsam bakayım bana yeterince beyaz gelmiyor bunun için de dişlerimi beyazlatmak istiyorum acaba diş beyazlatmak için dişlerin durumumn kötü mü olması gerekiyor bu birincisi ikincisi ise fiyat aralığını öğrenmek istiyorum mümkünse

şimdiden teşekkür ederim

Merhabalar,

Yunanistan'daki bir tanıdığımız iki adet yavru kangal istiyor. Köpecikleri bulduk lakin yurt dışına nasıl çıkarılır yasal yoldan? Kağıdı, şunu bunu nedir bunun olayı?

Karayoluyla..

Teşekkürler

soru başlıkta.
teşekkürler.

sevgili güzin ablalar size yine daha önce buradan seslemiş idim eski bir kız arkadaşım vardı eski sevgiisinden tekme yiyince (buraya yazmıştım herkez öyle düşünmüştü) beni yoklamıştı seni seviyorum falan deyip tekrar beni umutlandırmıştı ardından sanırım sevgilisiyle barışınca elini ayağını çekmişti. bende burada azına sıçayımmı diye sormuştum. neyse intikam soğuk yenen bir yemektir deyimini uygulayarak facebookta fake bir hesap açarak hatunu ekledim ve kendime aşık ettim ! e zor olmadı nasıl birisi olduğunu bildiğim için iyice bağladım kendime bombayı patlatıp açıklıcam herşeyi işte sen busun diyecem ne dersiniz ?

robbie williams söylemi$, nası bulurum, valla acil?

abi adam gibi bu bölümü anlatacak birisi varmı? nasıl bi bölümdür? hangi dersleri okuturlar? zormudur bu bölüm? lütfen detaylı bi şekilde anlatırmısınz?

bilen var mı acaba yılan yağı sacları cıkarıyomus gürleştırıyomus doğrumuu bu bide bu yağ tek basına kullanılsa fayda edrmiiii???

Ankara'da beyaz zemin üzerine lacivert çizgileri olan; otobüs desen otobüs değil, dolmuş desen dolmuş değil tuhaf boyutta toplu taşıma araçları var ya hani, genellikle eskişehir yolunda görülüyorlar. ben onlardan birini şikayet etmek istiyorum ama bu araçların adını ve nereye şikayet edebileceğimi bilmiyorum. şehir içinde yarış yapmak ve tehlikeli araç kullanmak suçtur değil mi? plakasını aldım aracın, olay saatini de biliyorum. bu kadar kişi taşıyan bir aracın hem yolcularını hem de trafikte seyreden diğer araçlardaki insanların yaşamını hiçe sayması karşısında sessiz kalmak istemiyorum. ne yapmalıyım?

Youtube'a, google servislerine filan sansürsüz gireyim rahata ereyim istiyorum ama olmuyor. Host dosyasını açmam lazım ama birkaç duyuruyu inceledim bir halt anlamadım açıkçası nerededir bu dosya?

Duyuru dışarıya kapalı.

bütçe dslr için 2.000 tl nikon mu canon mu? ve hangi model?

engellenebilir mi? (bahceli ev)

tabiki ağırlık olarak hafif anlamında değil:) yaz kış kullanılabilecek, çok popüler piyasa olmayan bir parfüm lazım. +1 li cevaplar daha bir şukela olur çünkü bu fikir birliği anlamına gelir benim nezdimde:)

dun geceki passaparolada duydum bu sarkıyı bülent ortaçgil soyluyordu.slow bir sarkıydı
birine asık olmusta aynı yerlerde farklı zamanlarda bulunmus gibi manasi vardi.bide sanırım ya sarkının adında ya da sarkının içinde 'dış' kelimesi geciyordu.

özel hayatımdaki problemlerimin tavan yaptığı dönemde tam birileri ile konuşma ihtiyacı duyarken gece yarısı burada herkesin bu tip şeyler sorduğunu hatırladım.

yabancı bir ülkede üniversite okuyorum. bu ülkenin bodrum'u olarak tabir edilebilecek yazlık şehirlerinden birinde okuyordum ancak yazın bir kızla tanıştım. o da yabancı; çinli. o da o sırada tatil için oraya gelmiş. bir süre takılmaya başladık ancak kız esasen 700 km uzakta okuyor ve oturuyormuş. tatil bitipte kız dönünce irtibatı kesmedik, her hafta sonu o geldi ya da ben gittim ve 1-2 ay sürdürdük bu ilişkiyi. derken bi gün hangi filmden özendiysem "ulan madem mutlusun, peşinden koş" dedim kendi kendime ve onun okuduğu şehirde okumaya karar verdim. 1 eylül itibarı ile kendi üniversitemden belgelerimi aldım, atladım buraya geldim.

yaşadığım şehir küçük bir şehirken burası bu ülkenin ankara'sı olarak tabir edilebilecek bir yer. ilk 10 gün azap gibiydi. kimseyi tanımıyorum, etmiyorum. hem yürüyerek 10 dakikada şehri gezebilirken bi uçtan diğer uca gelmek için 5 vasıta değiştirmenin gerek olduğu bi yere düşmüşüm. afalladım tabi. arkadaş yok, bişi yok. kız dışında tanıdık yok. sonuçta erkek adam her muhabbeti yapamaz ki kız arkadaşıyla da. başka şeyler de gerekli. her neyse, konuya dönelim.

geldim, bir ev tuttum ve birlikte yaşamaya başladık. ancak bir türlü anlaşamıyoruz. bi kere felaket bencil. sürekli hep bana modunda. ayrıca tembel. hani bulaşıklar 10 gün dursa "nolacak yav bize ne zararı var?" der. aldığını yerine koymaz. savruk, dağınık vs. bu çinliler çin'in tek çocuk politikası yüzünden tek çocuk olup şımartılmaya alışıldıklarından hep böyleymiş, onu da burada gördüm. bunun bi arkadaşı var, yurtta kalıyor. odasına gittik, gitmez olaydım. duvarlar yağ içinde, yatağın üzerinde elma-armut çöpleri vs.. neyse, konuyu dağıtmıyayım.

şuraya geldiğimden beri yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik bende. yav mutlu olacaz, ses çıkarmiyim diyorum ama ses çıkarmayınca da bi şekilde surat yaptığım oluyordu istem dışı. sonuçta etten kemikten insanız. hani görüp anlasın diyorum, yok. en son "yemeği ben yaparım" dedi ve 1-2 gündür yemek yapıyor. öyle "vaaay çin yemeği haa" demeyin. yağda pişmiş lahana, coca cola ile pişirilmiş tavuk, martinili omlet gibi şeyler...

son 1 haftadır olaylar had safhaya ulaştı. ben geldiğimden beri elime ne geçtiyse ortak harcadık ki helali hoş olsun ama öğrenciyiz, malum. gelen para belli. bu hafta gelen paradan isteği üzerine internet aldık, alışveriş yaptık şudur budur derken demez mi "hani salsa kursu?". hayatım dedim ekonomik durum bu hafta izin vermiyor falan filan. bu seferde "sisley'den cüzdan o zaman?" dedi. ben direk fatal error verdim haliyle. "yav bu haftayı atlatalım" diye alttan alayım derken "ben geçen gün param varken cüzdan almadım, eve yemek aldım sen bana cüzdan almıyorsun" demez mi. ulan zaten 1 kere alışveriş yaptın, o da odur. bu söylenir mi? bunların hesabı tutulur mu? ben buraya senin için gelmişim, son kuruşuna kadar senle yemişim. bende şalter attı, elime ne geldiyse vurdum duvarlara.

olaylar böyle başladı. 1-2 böyle küçük kavgalar ve anlık barışmalarla geçirdikten sonra bu sabah parası yokmuş, para istedi. insanlık hali, bende de yoktu. 1 lira falan vardı. çıkardım, verdim. dedim yok valla başka. aldı, gitti. sonra gün içinde interneti bağlayan firmanın teknik servis elemanı geldi hattı açmaya. tabi bununda ücreti varmış, ben adamı evde bırakıp yana döne para aramaya çıktım. adam hattı benim pc'ye göre ayarlamış. neyse, parayı buldum adama ödedim. gittim en ucuzundan bi sigara aldım. kalan 3 kuruşlada üniversiteye gittim, bunu alıp eve getirdim. abi gelir gelmez demesin mi "kendine almışsın, bana ayarlatmamışsın interneti" hoppalaaa.

ulan zaten isteyen sendin, adam böyle çekmiş kabloyu. al sen kullan diyorum, yok diyor sonra gelip "internetini kullanabilir miyim?" falan. yav yapma böyle, benim senin mi var falan diye alttan almaya çalıştımsa da sinirlerimi felaket zorladı. tutup demez mi "ooo kendine sigara almışsın, bana sabah para vermiyorsun" diye. canım öyle değil diye anlatmaya çalışıyorum iplemiyor. gelip durduk yere tokat atıp gitmeler, "ben kadınım tamam mı" diyip hakaret edip gitmeler falan. normal insan hareketleri değil yani. sonra durduk yere laf sokmalar. "üff buradan sıkıldım, yeni bi yer bulacam gidecem" vs. falan böyle "yapma etme" diyorum, yok. zaten ben sinirlenince daha çok sinirlendirmek için elinden geleni yapar. eline bi elma almış, geldi oturdu yatağa. kulağımın dibinde başladı bilerek şapırdatmaya. 1-2-3 derken bu kesmeyince tuttum masadaki bardağı vurdum duvara. bu arada bardağı küllük olarak kullandığımız için içi sigara doluydu, salon mahvoldu yani. iki saat yerleri sildim, evi havalandırdım falan. velhasıl şimdi de "ayrılalım" dedi. yeterince ilgi göstermiyormuşum, salsa kursu için para ayıramamışım 2 haftadır falan filan. salsa kursu deyip geçme, elzemmiş. 2 sene sonra mezun olduğunda mezuniyet töreninde yapacakmış.... ulan yemek-çamaşır-bulaşık-okul-okul kayıt işleri-ikamet şudur budur derken uyumaya vakit bulamıyorum ki kalanı yine sana harcıyorum. "peki" diyebildim buruk şekilde. "bunları ona anlatmaya çalıştın mı?" demeyin, anlatmaya çalıştığımda "zaten sen hep cevap vermeye çalışıyorsun" falan diyor. içimde küçük bir acı ve buruk oldum, sonuçta o kadar şey paylaşmaya çalıştım, kendimce emek verdim. hiç bişey olmasa aynı yastığı paylaştık ama ben bunları düşünürken karı kıçını döndü horlamaya başladı.

sözün özü: ben mükemmel değilim kuşkusuz ve kız çok güzel. güzelliğinin de farkında, yeri gelince de kullanır. zeki yani.

bütün ilişki boyunca onu değiştirmeye çalışmadım, olduğu gibi kabul ettim yani. kolay sinirlenmem ama sinirli biriyimdir. duygusuz görünürüm. ilk anda tepki vermem herşeye. böyle yalaşap ilişkileri sevmem. dinlemeyi severim. ciddi biriyimdir. o ise çok çocuksu hatta hala çocuk belki bilemiyorum. ilgi budalası. ukala. bi de sertliği sever. yapı olarakta böyle sertliği sever yani. hakaret, sert hareketler ne bileyim yatakta hep "benden nefret et." falan der. onu suçlamıyorum, böyle görmüş belki. bunları yazıyorum ki akıl-fikir verebilecek arkadaşlar gözlerinde şöyle bir canlandırsınlar.

velhasıl uzun oldu, vakit ayırıp okuma zahmetine katlananlara soruyorum:

"sizce ne yapmalıyım?"

-bu ilişkiyi kurtarmaya çalışıp daha çok mu çaba sarfedeyim? ona ayak uydurarak yani.
-bitmesine izin mi vereyim? zaten yalnız olduğum bu şehirde daha da mı yalnız kalayım?
-bişeyler bişeyler

teşekkürler.

ps: uzun süredir memleketten uzak olduğum için yazım yanlışı, imla falan mazur görün. türkçe klavyeyi bile zor bulmuşum. :)

edit: ahahaha, dedikodu yapar gibi yazmışım yav. tövbe.
edit2: moderatör arkadaş, rica etsem sabaha kadar üstte kalabilir mi? zaten bu koca şehirde tek başıma kalmışken bir-iki tavsiyeyi çok görme.

önce faiz işlemeye başlar herhalde..
sonra avukata falan verirler..
peki adamın hiç parası, malı yoksa hapse falan girer mi?
veya yanında kaldıgı ailesinin malına mı haciz gelir?
faiz nereye kadar işler??

ey pisi pisi sevenler;

soru özetle şu: Kediler depresayona,şoka v.s. girer mi? evet ise belirtileri ve tedavisi nasıldır?

cevaplama gönüllüsü arkadaşlar için detay; doğumundan itibaren takip ettiğim 3. kedim olarak edindiğim şuan 4,5 aylık erkek kedimi annesinin firar etmesi sonucu çok erken, daha 4 haftalık iken evaltlık aldım. İlk bir ay sorunsuz baktım bu yavrucağıza ama biraz hareketlenince, patilerine can gelince benden daha çok 2. kedimle vakit geçirmeye ve sanıyorum onu anne olarak benimseyip emmeye başladı. (2. kedim 9 aylık bir dişi bu arada) tabi bu durumdan rahatsız olan 2. kedim daha sonraları yavru kediye her emmeye geldiğinde veya buna yeltendiğinde ciddi bir kaç pençe ile karşılık vermeye başladı. Haliyle bu yavrucağız 2. annesinden de red-di evlatlık olunca son 2 aydır kedilere dair her ne özellik varsa hepsini yitirmiş durumda. ( yumak peşinden koşma,hareketli herşeye saldırma girişimi, tırmanma zıplama gibi ) Şimdilerde tüm gün yatıyor ve uyuyor uyumadığı zamanlarda iri göz bebekleri ile sabit bir noktaya bakakalıyor. durumu ilk farkettiğim zaman yani 2 ay önce her zaman gittiğim veteriner kedinin bir travma sonucu şoka girdiğini itinalı ilgi ve alakayla 1-2 aya düzeleceğini herhangi ilaç almasına gerek olmadığını söyleyip geri yolladı bizi, aradan geçen 2 ayda yavrucağız bir kez açık hava alsın diye çıkardığım bahçede korkudan bir kömürlüğe kaçtı, kömürlükde ne kömürlük araç lastiğinden mangalına kadar enavi çeşit malzeme olan bir yer. Ara ki bulasın, tam 5 gün sonra bir iş dönüşü dairemin önünde paspasda miyavlarken buldum uykusuz geçirdiğim bir kaç gecenin sonunda. Bunun dışında olağan,sıradan gayet sakin 2 ay geçirdik, işten arta kalan zamanımda gösterebildiğim ilgi ve alaka eşliğinde. Mamafih kedide ciddi bir değişiklik olmadı. Bugün başka bir veterinere daha götürdüm belki farklı birşeyler tespit edebilirz umuduyla ama tespitler yine benzer nitelikteydi ilkinde farklı olarak b vitamini takviyesi aldık günde iki kez oral olarak alınacak sıvı şekilde. bir ay sonra ilacı bitince tekar kontrole gideceğiz. Bu zaman zarfında konu ile ilgili tüm görüş, bilgi ve tecrübelerinizi esirgemeyin lütfen.

uzun zamandır kullandığım philips marka düzleştiricim bozuldu(kablosu temassızlık yapıyor)

yenisini almam kaçınılmaz, siz hangi markayı tavsiye edersiniz?

teşekkür ederim...

2.El otomatik vites, sorunsuz, küçük kasa (Corsa, Polo, Yaris vb.) araç aramaktayız. Aracı kızkardeşim kullanacak. Sorun çıkarmaması ve az yakması en önemli önceliklerimiz. 2000-2002 sonrası 17 Bin TL'ye dek bana önerebileceğiniz araç modelleri var mıdır?

dikkatimi çekiyor merak ediyorum. sürekli bir dslr fotoğraf makinesi tavsiyesi, ipad'ler iphone 4'ler, laptop'lar, yurtdışı seyahatleri, şunlar bunlar tavsiye ediliyor, alınıyor, alınmak isteniyor.

abi sırrınızı bana da bi söyleyin lütfen ya. 10 yıldır çalışıyorum. eşim de çalışıyor. şu anda elimize yani çok süper diyemeyeceğim ama geçimimizi sağlayacak kadar para geçiyor. evliyim, evim kira. ve biz anca evimizi geçindirebiliyoruz. ne abartı telefona harcıyorum, ne arabaya, ne elektroniğe. artık kağnıya döndüğü için işyerinde kullandığım 2004 model eşşek monitörlü eski bilgisayar yerine bi laptop aldım, taksitle, ama ekonomim çöktü. hesapta para yok, daha 750 lira kredi kartı ödemem var. ortalama bir hayat yaşıyoruz, lüks değiliz. çoluk çocuk yok. işe güce servisle dolmuşla gidiyoruz. harcamamız sadece eve, üstümüze başımıza.

en yakın arkadaşlarımdan biri şehir dışında evleniyor, anadolu jet'in 29 liralık biletleriyle bile gitmeye, orada otelde bir gece kalmaya param kalmadı, gidemiyoruz düğününe. sıkıntı çektiğimi, maddi nedenlerle gidemediğimi hiç belli etmememe rağmen, iş güç vs diye kıvırmama rağmen annem "o senin düğününe gelmişti, sen de git, al biletleri ben vereyim parasını" diyor, 32 yaşındayım gücüme gidiyor bu yaşta.

dört yıldır dslr makine hayali kuruyorum, bir makinem olmamasına rağmen varmış gibi objektif, makine vs yorumlayacak kadar yazı, makale okudum da daha ellemişliğim yok.

hayatımda yurtdışına çıkmadım. bi gidelim başka memleket görelim desek sırf pasaport çıkarmak ebesinin örekesi. bi uçak bileti alalım, gidince parklarda yatalım desek bile 2 kişi gidiş dönüş ebemiz sikilir. annemlerin yanına sığıntı gibi yaz tatiline gittik, ona rağmen sırf arabanın benzini ve orada harcamamız, dikkat edin konaklama ücreti falan yok, ağustos başından beri belimizi büktü.

nedir sırrınız bana da söyleyin. hepiniz çok mu iyi kazanıyorsunuz, nasıl kazanıyorsunuz, nasıl biriktiriyorsunuz, harcamanız mı az, anlatın da ben de biraz daha rahat edeyim, eşimi de daha rahat ettireyim?

kesinlikle hayatımdan şikayetçi değilim. allaha bin şükür normal şartlarda normal standartlarda geçiniyoruz. tek kuruş borcumuz yok. kafamız rahat. ama anca geçiniyoruz yani. bir ekstramız olsa (örneğin uzak diyarlardaki arkadaş düğünü), belimiz bükülüveriyor. ben bunlara da yetişebilmek istiyorum. altımdaki araba mersedes olsun diye hayflanmıyorum yani.

kedim kumunun içine girdiği zaman tepinerek etrafa kum atıyor günümün yarısı yerden kum süpürmekle diğer yarısı da kumun zeminde bıraktığı izleri temizlemekle geçiyor. bu derde derman olabilecek bir kum kabı teknolojisi bilen var mı?

efenim, birkac hafta evvel radyo eksen'de denk geldigim bir cover kendileri. hatun vokal var, boyle sakin sakin. hatta sonu olmasa hic anlayamacaktim korn cover'i oldugunu. kimdir nedir bu hanimefendi ya da grubu, var midir acep bir bilen?

başlarda elimi filan ısırıyordu fakat acıtmıyordu, ya fazla gücü yoktu ya da bilerek sıkmıyordu fakat şimdi saldırıyor. elimi var gücüyle ısırıyor, bacağımı ayağımı nereme yetişirse oralara saldırıyor ve ısırmaya çalışıyor. havaya kaldırıyorum, ufak tokatlar atıyorum, kızıyorum daha da inatlaşıyor. bu neden olabilir? bunun bir sebebi var mıdır? çözümü nasıl olur?

yoksa golden görünümlü pitbull mu sattılar bana? bu ne lan wolfestein gibi. kanatıyor aq.

insanlar üzerinde yapılan deneyler e benzer, bebeklere ozgu ne tur psikolojik deneyler vardir? elimizde bulundan bir tanesinin uzerinde yapiyim oncasini.

Saçlarım çok düz ve bu halinden oldukça sıkıldım.İnce telli aynı zamanda.Fakat hiç kırığım yok.Hiç boyatmadım da.Bel hizasından biraz daha yukarıda.Perma yaptırmak istiyorum ama herkes çok yıpranacağını söylüyor.Ancak sekil verememekten de çok sıkıldım.O kadar düz ki asla şekle girmiyor.Acaba su dalgasının permaya oranla yıpratıcılığı daha mı az olur?Bu arada yüzüm yuvarlak kıvırcık saç yakışır mı?

Arkadaşlar Ankara'da bir türlü Sarıkız maden suyu ve Dardanel sandwich bulamadım... Nerelerde var yahu bunlar ? Kızılay'da bayağı bi aradım...

bol taksit seçeneği, anlaşmalı mağazaların çokluğu, faizlerinin düşüklüğü, taksitli nakit avansta sağladığı avantajlar ile en uygun kart nedir arkadaşlar

Levent civarından sushi sipariş vermek istiyoruz yemeksepetinden. ama ikimiz de daha önce hiç sushi yemedik. ne söyleyelim?

sake, maguro, toro, suzuki, saba falan yazıyor nedir bunlar? bir de sashimi mix, nigiri set falan var. valla hiç anlamıyorum. bir yardım edin.

merhaba,

yaklaşık üç gün önce kuzenimin kedisi öldü. kuzenim ile çok yakınızdır, ama bu olaydan sonra kendisi eve kapandı ve dışarı çıkmak istemiyor. sürekli ağladığını sanıyorum çünkü ona uğradığımda gözlerini sürekli kızarık ve şiş görüyorum.

açıkçası durumu biraz abarttığını düşünüyorum. ben de hayvan sever sayılırım ancak bir insan kadar anlam yüklemek bence saçma. anlayacağınız tam olarak anlayamıyorum onun hissettiklerini bu da aramızı soğutuyor. ona yardımcı olmak istiyorum, bunun için onun duygularını düşüncelerini ve hislerini anlamam gerekiyor.

aklıma ilk olarak burası geldi, daha önce bu tarz tecrübesi olan bir arkadaş varsa bana neler hissettiğini anlatabilir mi acaba ?

şimdiden teşekkür ederim.

türkiye şartlarında satın alınabilenler arasında en kaliteli kedi maması/mamaları hangisidir? (sonuçta eminönünde 1-1,5 tl'ye satılan konserveler var..)
bunu böyle yetişkin ve yavru ile kuru ve konserve mama olarak cevaplandırırsanız sevinirim..

maksadım hayvanın (şu an 3 aylık) lezzetli ve sağlıklı bir şeyler tüketmesi. (bana her gün ıspanak verse birileri ye diye, 2-3 gün sonra ister istemez alışırım ve bunu normal sayarım ya o hesap işte.. bunun olmamasını istiyorum ve) sırf beslenmeden doğan zararlardan maksimum oranda (ya da hadi makul oranda diyelim. çünkü en kaliteliye ulaşacam diye fahiş fiyatlarla cebimi de deldirmemeliyim... sonuçta ben de her akşam ne suşi, ne de yemiyorum.. yine de en kalitelisi adına fikirlerinizi almam lazım.) korunmuş olayım da...

fizy.com şu şarkıyı indirmek istiyorum. bunu deliler gibi istiyorum ama yapamıyorum. lütfen yardım edin.

hatun kişisi rakı sofrası konusunda iddialı çıktı. ne istersen yaparım diyor. şöyle yapılması zor bi meze falan söylerseniz kendisini biraz uğraştırasım var.

sevgiler.

sevgili "bir baska new york zirvesi"ne katilacak yazar arkadaslardan herhangi biri,
bendeniz new york'da bulunan bir suser olarak zirveye katilmak istiyorum ancak malum limon'a giremiyorum. mekan ve saat konusunda beni bilgilendirirseniz sevinirim.
[email protected]

(bu duyuruma cevap gelmedigi takdirde zirveyi duzenleyenlere mesaj atabilecek arkadaslara simdiden sukranlarimi sunarim.)

istanbulda 2x2m duvarımı kaplayacak şekilde en basit tabiriyle görsel sanat malzemeleri satan ya da istediğimi yapan yerler arıyorum

duvar kağıdı şeklinde olur www.duvarsuslemesi.com

kanvas ya da benzeri türden materyallerle pekiştirilmiş olur www.pluscanvas.com

tek istediğim bu işleri biraz daha makul fiyatlarla yapan tercihen avrupa yakasında bir yer bulabilmek, zira ebat büyük olduğu için standart fiyat oranları 300ü bulaibliyor, max 150liralık bi iş istiyorum, bilen eden?

bu üç arabayla ilgili duyuruları okudum ama tatmin edici cevaplar bulamadım çok fazla.

toyota yaris 1.0
honda jazz 1.4
opel corsa 1.2

baktığım modeller.ikinci el olacak.benzinli olacak. en önemli kriter yakıt ekonomisi.
jazz çok övülen bi araba,ekonomi olarak da ama 1.0 motorlu bir arabayla yarışma şansı yok gibi geliyor bana. tamam belki performans vs olarak daha üstündür bilemem...

bi de şu var yaris i ufak bagajı yüzünden elemek zorunda kalırsak jazz mı corsa mı?

bu iki soruda da arabanın tipi önemli değil.yaklaşık aynı fiyatlarda bulunabiliyor zaten.dediğim gibi şehiriçinde az yakacak ve mümkün olduğunca az sorun çıkartıp sahibini üzmeyecek.

teşekkürler

yaklaşık bir aydır falan arkadaşla bizim eve dadanan bir sokak kedisini arada eve alıyoruz, gün içinde toplasan 4-5 saat falan evde duruyor sonra gece dışarı salıyoruz. ikimizin de kedi beslemekle ilgili hiç bilgisi yok, işte marketten kedi maması falan veriyoruz. benim merak ettiğim kediden bize geçecek bir hastalık bir şey var mıdır, illa aşı gerekir mi bu kediye. kediyi eve alan ve bakan arkadaş bi kaç ay içinde gidecek, ben de bakmam kediye dolayısıyla kedi tamamen sokaklara dönecek zaten, o yüzden çok sallamıyoruz mevzuyu ama kedi bir kaç defa tırnağıyla hafifçe çizdi arkadaşı.

ODTÜ'ye bu yıl girdim hazırlık okumak durumundayım ancak okulda seviye belirme sınavı esnasında ya da başvuru anında hazırlık sınıfı kitaplarıyla ilgili bilgi vermediler ben de telaştan sormayı unuttum.
Hazırlıkta hangi kitaplar okutuluyor ve bunları nasıl temin edebilirim okul içinde satışı yapılıyor mu yoksa başka kitapçılardan mı alacağım?
Okul başlayınca ayrıntılı bilgiyi veriyorlar değil mi?

yabancı bir arkadaşım var kendisi ingilizce biliyor ve türkiyede olan bir üniversitede açıköğretimden kamu yönetimi yada yöneticilik bölümlerinde okumak istiyor. hangi üniversite sizce bu arkadaşım için en iyisi? arkadaş sadece diploma almak istiyor.

Efendim 6 aylık bir kedi mevcut elde avuçta, taşıma kabı vs var. 7-8 saatlik bir yola çıkacağız. Otobüs ve trenlerde hayvan taşıma mevzuatı nedir detaylı bilen, info verebilecek olan varsa mutlu oluruz.

arkadaşlar ben odtüde bilgisayar mühendisliği okuyorum. kıbrıs kampüsündeyim. kafamda akademisyen olmak gibi bir düşünce var gerçekten insanın dolu ve nitelikli olabileceği aynı zamanda saygın bir meslek. fakat bu sürecin sıkıntılı olduğunu duydum.

belki çok iyi bi ortalama ile mezun olamam ama avrupada veya amerikada mutlaka bir üniversitede bana yer vardır diye düşünüyorum. acaba mezun olduktan sonra aşamaları atlayıp prof falan olmak çok çok zor mudur? normal bir gayret gösteren insan evladı bunu başarabilir mi? yoksa geceleri gündüzleri buna mı ayırmak lazım?

çevrenizden gözlemleriniz nedir acaba?

teşekkürler. (2. sınıfım, türkiyede bu işi yapmayı düşünmüyorum. burada anladığım kadarıyla prof değil kıç yalayıcısından başka bir şey olunmaz)

İleride bir gün mutlaka bir motorum olacak ama ben motora binmek istiyorum ahali.Benin parası ne ise vereyim motoru olan bir ankaralı dolaştırsın beni motoru ile dindirsin su içimdeki motor sevdasını azda olsa.Bi yardım edin lütfen.

B segmentinde (VW polo, Ford fiesta, honda jazz) bir araba tavsiyesine ihtiyacımız var. tavsiyeler kullanıcılarından olursa daha iyi olur ama fikri olan herkes çekinmeden yazabilir. aradığımız birkaç tane özellik var:

1. mümkün olduğunca az yakan bir dizel olmalı,
2. fiyatı benzerlerine göre daha uygun olmalı,
3. sıfır ya da çok temiz 2. eli bulunabilen bir araç olmalı,
4. fiyatı 30 bini çok geçmemeli.
5. donanım olarak benzerlerinden daha üstün olursa süper olur bir de.

not: ford fiesta'ya baktık. biraz pahalı geldi. skoda fabia'ya baktık bir de. onlar da "dizel model Türkiye'ye artık gelmeyecek." dediler.

selam duyuru ailesi. efendim şimdi doğum günü için sevgiliye hediye arıyorum şurda 9 günüm kaldı ve bir halt bulamadım.
kolye, saat, bileklik vs gibi şeyler değil de. daha farklı şeyler arıyorum.
kendisi kimya mühendisliği okuyor bu arada belki ileride olacak işiyle ilgili bi şeyler olabilir.

lütfen yardımlarınızı esirgemeyin şu genç arkadaşınıza.

Selamlar,

Lazer Epilasyon yaptırmayı düşünüyorum. İki sorum var:

1- Fiyat ve sağlık kriterlerim var haliyle. Tavsiye ettiğiniz bi güzellik salonu-kuaför vs var mı? (istanbul'dayım)

2- Lazer epilasyon yapılmaması gereken, kanserojen vs tehlike yaratan bi bölge var mı vücutta?

Hadi 3. soru geliyor.

3- Genel olarak Lazer epilasyon tavsiye eder misiniz, yoksa aman uzak dur mu dersiniz?

Teşekkürler.